PARÇALI BULUTLU
İMSAK'A KALAN SÜRE
ESMA TURAN
(MUĞLA) – Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Şahin Gümüş’ün, kazı evinde birlikte konakladığı öğrencisine “cinsel saldırıda” bulunduğu iddiasıyla açılan davada karar çıktı. Mahkeme, öğretim görevlisi Gümüş’e “iyi hal” indirimi uygulayarak, 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
MSKÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nde öğretim görevlisi olan Şahin Gümüş’ün öğrencisine 6 Ağustos 2022 tarihinde cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla açılan davanın 4. duruşmasında karar çıktı.
Mahkeme, Gümüş’e “nitelikli cinsel saldırı” suçundan önce 12 yıl daha sonra suç tekrarı nedeniyle cezayı artırarak 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, Gümüş’ün “duruşmalardaki iyi halini” dikkate alarak cezasında altıda bir oranında indirim uyguladı ve cezayı 12 yıl 6 aya indirdi.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan öğrencinin avukatı Alev Öztürk, şu açıklamayı yaptı:
“Müvekkil 2022 yılı ağustos ayında Fethiye de kaldığı kazı evinde kaldıkları kazı evinin başkanlığını da yapan üniversitedeki hocası tarafından cinsel saldırıya uğramıştı. Müvekkil uğradığı bu cinsel saldırı sonucunda henüz 20 yaşında olması, öğrenci olması, kendisine inanılmayacağı endişesi ve korkuları yüzünden belli bir süre şikayet etmeye cesaret edememiş. Sonrasında kendisine cinsel saldırıda bulunan hocasıyla yaptığı konuşmalardaki ses kayıtları ile cesaretini toplayıp aradan geçen 4 ay sonunda şikayetçi olmuştu. Müvekkilin şikayeti sonucu başlatılan soruşturmada sanık ilk olarak tutuklanmış, bir buçuk ay kadar cezaevinde kalmış daha sonra tutukluluk değerlendirmesi ile serbest bırakılmış ve tutuksuz yargılanmıştı. Fethiye 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaklaşık bir senedir devam eden dava, dün dördüncü duruşmada karara bağlandı. Duruşmalarda devam eden yargılama aşamasında sanıkla müvekkil arasındaki ses kayıtlarının çözümü yapıldı. Tanıklar dinlendi. Var olan bu ses kayıtlarındaki sanığın suçunu kabul eden sözleri, dinlenen tanıklar ve var olan somut deliller neticesinde sanığa işlemiş olduğu ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan önce 12 yıl hapis cezası verildi. Sonra bunu birkaç defa tekrarladığı için cezası 1/4 oranında artırılarak 15 yıla çıkartıldı. Duruşmalardaki iyi halinden dolayı da 1/6 oranında indirim uygulanarak 12 yıl 6 ay hapis cezasına döndürüldü.
“UMUT VEREN BİR KARAR OLDU”
Yerel mahkemede çıkan bu karar ebetteki sanık vekilleri tarafından istinafa taşınacaktır. Bugünden sonraki hukuki süreci kararlılıkla takip edeceğiz. Bu dosyada bizim için önemli olan şey genel itibariyle mahkemelerin erkek yargı sisteminin ve Yargıtay’ın aradığı bir takım kriterler var. Bu cinsel saldırı olayının akabinde belli bir süre geçtikten sonra yapılan şikayetleri ne yazık ki yargı sisteminin ciddi almamak gibi bir alışkanlığı var. Geç yapılan şikayetleri sanki yokmuş gibi kabul edip genelde sanıklar lehine yorumlar yapıp beraat yönünde genelde kararlar çıkıyor. Bu konuda birçok kadın yaşadığı bu mağduriyet ve sanığın cezasız kalmasın durumunda daha fazla mağduriyet yaşıyor. Bu dava bizim için bu açıdan önemli. Müvekkilin 4 ay sonra yaptığı şikayet bu şikayet sonrası yapılan yargılamada böyle bir karar çıkması kadına şiddet ile mücadele eden avukatlar için ve erkek şiddetine, cinsel şiddete maruz kalmış olanlar için umut veren bir karar oldu.”
“ARTIK KABUSLARIM SONA ERDİ”
Adaletin tecelli ettiğini söyleyen kız öğrenci, “Her zaman umut var. Ben ilk başlarda çok umutsuzdum. İlk başta kimsenin inanmayacağını düşünmüştüm ama bu süreçte başından beri gerek avukatım Alev hanım olsun gerekse ailem yanımdaydı. Artık o korkulu süreci atlattım. O kabuslarım artık sona erdi. O günden sonra rahat bir nefes aldım, nefes aldığımı hissedebildim. Şimdi artık onun kabusları başlasın. Kimse ümitsiz bir duruma düşmesin. İnsanlar arkamdan bir sürü şey söylediler gerek öğrenciler gerekse öğretmenler. Bana bir sürü iftira atıldı. Ama bu süreçte kendi davamdan vazgeçmedim. Alev hananım da bana inandı. Adaletse gerçekten tecelli etti. Bu karara çok sevindim” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM
25 Mayıs 2025SPOR
25 Mayıs 2025GÜNDEM
25 Mayıs 2025SPOR
25 Mayıs 2025SPOR
25 Mayıs 2025GÜNDEM
25 Mayıs 2025GÜNDEM
25 Mayıs 2025MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)– TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Veli Kebapçı, “Dostlarımız suç işledikleri için değil, halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na sahip çıktıkları için, iktidarın rant projelerine karşı çıktıkları için, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için cezaevindeler. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası’nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Samsun Şubesi, Süleymaniye geçidinde Gezi Davası tutuklarının serbest bırakılması için basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Veli Kebapçı, şunları söyledi:
“BU ÜLKE SAHİPSİZ DEĞİLDİR”
“Bugün 25 Nisan 2024 ülkemizin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişi hakkında iktidar güdümündeki mahkeme tarafından verilen hukuksuz kararının üzerinden tam iki yıl geçti. Bu iki yıl boyunca büyük bir hukuk skandalına şahitlik ettik. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, Hakan Atalay bu süreçte serbest bırakılsa da Şehir Plancıları Odamızın İstanbul Şubesi’nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımız 2 yıldır, Osman Kavala ise 6 buçuk yıldır cezaevinde tutuluyor. Artık hepimiz biliyoruz ki bu karar, sadece arkadaşlarımıza yönelik değildir. Bu karar, 2013 Mayıs- Haziran aylarında iktidarı sarsıp korkutan milyonlara yöneliktir; milyonlarca insanın demokratik hak kullanımlarını cezalandırmaya, barışçıl ve demokratik istemleri bastırmaya ve kamu idarelerine yakışmayacak bir şekilde öç almaya, cezalandırmaya yöneliktir. Her tarafı lime lime dökülen tek adam rejimi hukuku, adaleti sağlamanın, haksızlıkları gidermenin bir aracı olarak değil, toplumsal muhalefeti cezalandırmanın bir aracı olarak kullanmaktır. Halkın taleplerini özgürce ifade etmesini, bunun için meydanlara çıkmasını bir darbe girişimi olarak gören bu dava, bu ülkeyi yönetenlerin antidemokratik zihniyetinin göstergesidir. Mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirerek toplumu aydınlatan ve iktidarı uyaran mühendis, mimar ve şehir plancılarını darbeci olarak suçlayarak, ülkenin bilim dışı, akıl dışı kararlar ve zihinler tarafından yönetildiğinin göstergesidir. Ancak şunu unutmasınlar; bu ülke sahipsiz değildir. Gezi bu ülkenin yarınlarına sahip çıkan, hakları ve geleceği için mücadele eden, AKP’nin her tarafımızı saran gerici politikalarına itiraz eden milyonların sesidir. Bu sesi ne hapsedebilirsiniz ne durdurabilirsiniz.
“HAKLI MÜCADELEYİ DURDURAMAZSINIZ”
Dostlarımız suç işledikleri için değil, halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na sahip çıktıkları için, iktidarın rant projelerine karşı çıktıkları için, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için cezaevindeler. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası’nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır. İktidarın ve yandaş medyanın pervasız saldırılarına rağmen, hiçbir iftira, hiçbir senaryo, hiçbir karar arkadaşlarımızın masumiyetine ve haklılığına leke düşürmeyi başaramamıştır. Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki Gezi biziz. Açlığa, yoksulluğa, baskıya, zulme karşı yükselttiğimiz en örgütlü sesimizdir. Bir avuç sermayedara, bir avuç zorbaya karşı milyonların haykırışıdır Gezi. Parklarımız, ağaçlarımız, ormanlarımız, derelerimiz. Gezi bu ülkenin kendisidir. Tarihidir, mirasıdır, geleceğidir. Arkadaşlarımızın yanında olmaya, doğru bildiklerimizi söylemeye, halkımızdan, ülkemizden yana kamu yararını savunma mücadelemize devam edeceğiz ve buradan bir kez daha inatla söylemeye devam ediyoruz; halkın haklı mücadelesini durduramazsınız. Gezi’nin karşısında duramazsınız. Hukuksuzluğun 2. yılında Gezi davasında tutuklu olan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu hukuksuzluğa son verin. Arkadaşlarımızı serbest bırakın.”
GÜNDEM
25 Mayıs 2025SPOR
25 Mayıs 2025GÜNDEM
25 Mayıs 2025SPOR
25 Mayıs 2025SPOR
25 Mayıs 2025GÜNDEM
25 Mayıs 2025GÜNDEM
25 Mayıs 2025SKYPE: live:d434eb2001a206b2